08 Oca [:tr]Dünya Çok Büyük, Nereden Başlasak?[:]
[:tr]
Tüm enerjimizle, gezgin ruhumuzla, gurme kimliğimizle dünyanın tadını keşfetmeye Mexico City’den başlıyoruz.
Kadim medeniyetlerin kalıntılarıyla, rengarenk kültürüyle, İspanyolcanın farklı tınılarıyla bizleri karşılayan Mexico City’de her ara sokak, ana cadde, işlek meydan, yemek ve egzotik meyve satan tezgahlarla dolu. İnsanların 3 öğün ayakta yemek yediği bu şehirden gökyüzüne buram buram sos, baharat ve mısır unundan yapılmış taze ekmek kokuları yükseliyor.
Şehrin kokusunu yeterince içimize çektiysek rotamızı İsviçre’nin en düzenli ve dingin şehri olan Zürih’e çevirelim. Alplerin eteklerinden ziyaretçilerini selamlayan bu şehir; mavinin, yeşilin ve beyazın en güzel tonlarına bürünmüş bir yaşam alanı. Şehrin biraz daha iç kısımlarına ilerleyip cumbalı eski binaları, St. Peter Kilisesi’ni, ihtişamlı garı geçtikten sonra fondue çeşitleriyle, çikolatalarla, raclettelerle ve İsviçre mutfağının en sevilen tatlarıyla donatılmış küçük ve sempatik lezzet durakları karşımıza çıkıyor.
Ama yolculuğumuz burada son bulmuyor.
Heyecanımızı, tutkumuzu, bitmeyen merakımızı yeniden sırt çantamıza atıp, Fransa’nın gizli kalmış cenneti Marsilya’ya doğru yola koyuluyoruz.
Zamana yenik düşmüş binaları, tarihi arnavut kaldırımları, renkli caddeleri ve ünlü limanıyla günün her saati yaşayan Akdeniz kenti, Fransa’nın en büyüleyici şehirlerden biri. Deniz mahsullü çorbaları, kayık şeklindeki navette kurabiyesi, aioli sosu, pastis likörü ve banon peyniri şehrin unutulmaz tatlarından sadece birkaçı.
Sizlere tütsü kokulu manastırlarıyla ünlü Lhasa’yı, Rönesans’ın evi olan Floransa’yı, rüzgarlı bir çölün ortasında yer alan Petra’yı ve daha pek çok yeri anlatırdık ama dünyanın tadını satır aralarına sığdırmak yerine Chefs & Jars kavanozlarına taşımayı tercih ettik.
Şimdi, keşfetmenin tarifsiz mutluluğuyla damaklarımıza ve kalbimize işleyen lezzet hikayeleri için sizleri Chefs&Jars’a, Ankara’ya davet ediyoruz.
Her kıtanın, ülkenin, şehrin hikayesini tariflerinde yaşatan dünyanın en yetenekli şefleriyle birlikte kültürlerin lezzetlendirdiği tatları deneyimlemeniz için sadece kapağı açmanızı istiyoruz.
Unutmayın, yeni bir lezzetle tanışmak için her zaman yolda olmanıza gerek yok. Bazen bir kavanozla dünyanın tadını; evinizde, ofisinizde, okulunuzda, hayatın içinde yaşayabilirsiniz.
[:]
No Comments